Ormanın en tatlı köşesinde, çiçeklerin dans ettiği, kuşların şarkı söylediği bir yerde minik bir tavşan yaşardı. Adı Totoydu. Toto’nun bembeyaz tüyleri, minik pembe burnu ve kocaman meraklı gözleri vardı. Ama en dikkat çeken özelliği, her şeyi merak etmesiydi!
Bir gün Toto, sabah kahvaltısı için en sevdiği havuçlardan birini çıkardı. Fakat tam ısıracakken, parlak bir kelebeğin yanından uçtuğunu gördü.
“Vay canına! Acaba bu kelebek nereye gidiyor?” dedi ve havucunu yere bırakıp kelebek peşinden koşmaya başladı.
Kelebek ormanın içine doğru uçarken, Toto da hoplaya zıplaya onu takip etti. Kelebek bir çiçeğe kondu, sonra tekrar havalandı. Toto peşinden gitti. Sonunda kelebek bir ağacın üstüne kondu ve orada kayboldu.
Toto, etrafına baktı.
“Aaa! Ben neredeyim? Bu koca çam ağacı bizim ormandaki gibi değil…” dedi. Sonra birden aklına havucu geldi.
“Havuç! Benim kahvaltılık havucum orada kaldı!”
Toto hızla geri dönmek istedi ama hangi yoldan geldiğini unuttuğunu fark etti. İşte bu merak yüzünden sıkışıp kalmıştı!
Tam o sırada bir ses duydu:
“Merhaba küçük tavşan, neden üzgünsün?”
Bu ses, kütük üstünde oturan Bilge Baykuşa aitti.
Toto başını kaldırdı: “Merhaba Baykuş Amca. Ben havucumu kaybettim. Kelebeğin peşinden koşarken ormanda yolumu unuttum…”
Baykuş gözlüklerini düzeltti: “Merak etmek güzeldir Toto. Ama bazen fazla merak, seni yolundan çıkarabilir. Neyse ki yardım edebilirim. Fakat önce bana bir bilmeceyi çözmelisin!”
Toto gözlerini heyecanla açtı: “Bilmece mi? Evet, evet! Lütfen sorun!”
Baykuş sordu: “Geceleri parlar, gündüz kaybolur, gökte oturur ama hiç düşmez. Bu nedir?”
Toto biraz düşündü. “Hmm… Bu… Ay! Evet, ay!”
Baykuş gülümsedi. “Doğru cevap! Şimdi gel, seni evine götüreyim.”
Baykuş kanatlarını çırptı, gökyüzüne yükseldi ve Toto’ya yolu tarif etti. Toto ormanın yolunu hatırladı ve hoplaya zıplaya tekrar yuvaya döndü. Fakat eve geldiğinde büyük bir sürprizle karşılaştı!
Havucu yerinde değildi!
Toto panikledi. “Ama… ama buradaydı!” dedi.
O sırada çimenlerin arasından çıkan küçük bir sincap belirdi.
“Merhaba Toto! Bu havuç senin miydi? Az önce buldum. Kimseye ait olmadığını düşündüm ama eğer seninse, lütfen al.”
Toto sevinçle gülümsedi.
“Evet, o benimdi! Ama çok düşüncelisin, teşekkür ederim!”
Sincap da gülümsedi. “Bir dahaki sefere havucunu daha iyi sakla, olur mu?”
Toto başını salladı. “Haklısın. Bugün çok şey öğrendim. Merak güzel ama dikkatli olmalıyım.”
O günden sonra Toto, her gün aynı merakla etrafı keşfetmeye devam etti ama artık eşyalarını unutmadı. Ve tabii ki… havuçlarını da!