Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde Furkan adında bir çocuk varmış. Furkan, son günlerde annesinden, babasından ve televizyondan sürekli bu cümleyi duyuyormuş: “Bir elin nesi var iki elin sesi var”. Küçük Furkan bunun ne demek olduğunu bir türlü anlamamışmış. Ellerine bakıyor ve iki eliyle alkış yapabildiğini düşünüyormuş.
Bir kaç gün sonra annesi ile babasını konuşurken duydu. Annesi “Aşağı mahallede de sobası tütmeyen evler varmış, onlara da elimizi uzatsak olmaz mı?” diye sormuş. Babası “Bu ay bizde biraz sıkışık durumdayız tek başımıza halledemeyiz, ama bir kaç kişi daha bulursak altından kalkarız. Ne de olsa bir elin nesi var iki elin sesi var” demiş. Furkan yine aynı cümleyi duymuş. Ertesi gün annesi ile pazara gitti. Annesi evin bir çok eksiğini aldı ama yolda yürümekte zorlanıyormuş. Tam o sırada mahallenin gençlerinden biri görmüş hemen yardıma koşmuş “Yardım edeyim ablacım” deyip poşetleri Furkan’ın annesinden almış. Eve geldiklerinde annesi “Teşekkür ederim delikanlı” demiş. Genç “Ne demek abla, bir elin nesi var iki elin sesi var” demiş. Furkan yine şaşkınlıkla bakmış. Bir kaç gün sonra annesi mantı açmaya karar vermiş ve bir kaç arkadaşını çağırmış. Gelen kadınlarla mantı hemen açılmış, içleri doldurulmuş ve kapatılmış. Annesi onları kapıdan uğurlarken “Ellerinize sağlık arkadaşlar, tek başıma olsam bu kadar kısa sürede bitiremezdim” demiş. Kadınlar “Ne demek komşum, bir elin nesi var iki elin sesi var.” demiş ve vedalaşmışlar. Furkan artık dayanamamış ve sormuş “Anne, sürekli aynı cümleyi duyuyorum. Bir elin nesi var iki elin sesi var ne demek?” Annesi “Bu cümle bir atasözü Furkancığım. Tek başına yapılması zor olan işlerin başkalarının yardımıyla daha hızlı ve kolay yapılması, demek. Yani yardımlaşma ve birlikte hareket etme anlamına gelir” demiş.
Furkan şimdi anlamışmış, annesi ve babası tek başına yardım edemedikleri için başkalarından destek beklemişler, annesi poşetleri tek başına taşıyamadığı için genç çocuk ona yardım etmiş, mantının yapılması zor olduğu için arkadaşları annesine yardım etmiş. Furkan simdi her şeyin farkına varmışmış. O günden sonra o da yeri geldiğinde bu cümleyi kullanmaya başlamış. “Bir elin nesi var iki elin sesi var…”
Masal da burada bitmiş.